12 Temmuz 2012 Perşembe

KORUALAN GEZİSİ

Doğup büyüdüğüm yerlere çoktandır gidemiyordum. Bu yıl tatile girer girmez kısa bir süre de olsa gitmeyi kafaya koymuştum ve 4 temmuz çarşamba günü oradaydım.
Korualan, Konya ilinin Hadim ilçesine bağlı bir beldedir. Konya'dan güneye doğru Karaman yolundan gidilir, Çumra'da Karaman yolundan Bozkır - Hadim yoluna sapılır. İster Bozkır üzerinden ister Hadim üzerinden git. Mesafa aşağı yukarı birbirine yakındır. Konya - Korualan yolu üzerinde bulunan Sarıoğlan'da ihtiyaç molası verilir.

 


 



Sarıoğlan'daki tesisin önü açıkhava müzesi gibiydi. Geçmiş dönemlere ait aletler dikkatimi çekti ve onların görselini aldım. Ders kitaplarında eski zamanları anlatan bazı metinlerde saban, kağnı, yuvak, düven ( döğen ), küp gibi kelimeler geçmekte ve çocuklarımız bunları bilememekte... Bilmemeleri doğal, artık bunlar hayatımızdan çıktı.

KORUALAN
Konya'ya yaklaşık 150 km uzaklıkta ve dağların ortasında yer almaktadır. Korualan'dan sonraki araziler Antalya'ya aittir. Korualan insanı Anadolu'ya Selçuklular döneminde gelen Türk boylarındandır.
Aşağıdaki yazıda görüldüğü gibi Korualan'nın kirazı meşhurdur.  Yaygın adı Napolyon olan iri taneli, sert ve sulu, uzun saplı, etli kısmı fazla, kendine has bir tadı ve kokusu olan kirazın üretimine aşağı yukarı 40-45 sene önce başlandı. Önce Korualanlılar, sonra çevredeki yerleşim yerleri kiraz yetiştiriciliğine başladı. Ağustosa kadar kiraz bulmak mümkün.. Temmuz akşamları kamyonlarla kiraz ihracatçı firmaların depolarına taşınır. Korualan için başlıca geçim kaynağı kiraz diyebiliriz.

Aşık ömer, beldemizin ünlülerindendir. Onun sülalesinden insanlar yaşamaktadır.

"Kendim Gezlevili Ömerdir ismim
Ta levh u kalemde yazılı resmim
Bir katre meniden var oldu cismim
Cennet'ül me'vâya uğradım geldim"

Arıcılık konusunu konuştuğum insanlar 1500 civarında arılı kovan olduğunu söylediler. Rakım yüksekliğinden kaynaklanan ve başka yörelerde görülmeyen bitkilerin varlığı balı ayrıcalıklı kılmaktadır. Çoğu arıcının  devamlı müşterisi varmış.
 




"Gezlevi"
 Çocukluğumuzda Gezlevili idik. Rahmetli eğitmenimiz Ramazan SAKARYA -cumhuriyetin ilk eğitmenlerindendir, 1. ve 3. sınıfı onda okudum, babamızın da eğitmenliğini yapmış, yani Korualan'ın eğitim mimarı - bize köyümüzün tarihi ve kültürü hakkında ve adı hakkında o kadar çok şey anlattı ki örneğin ilk adlarından birinin gizli ev, daha sonra gözlevi, gezlevi gibi adlar aldığını söylemişti. Tabi o da bu bilgileri kendi büyüklerinden aldı.
Lisede okuduğum yıllarda ( 1970'ler ) rahmetli dedeme, " Çok eşli bazı yaşlıların neden çok kadınla evlendiğini sormuştum (  dedem de üç kez evlenmiş. ) Dedemin demesine göre Balkan Savaşlarında, Çanakkale Savaşı ve 1. Dünya Savaşı'nda, Kurtuluş Savaşı'nda köyden giden vatan bekçilerinden doksan kadar asker geri dönememiş, kimisi bugün yurt dışında kalan topraklarda kimisi de meçhul asker olarak vatan topraklarında yatmaktadır. Genç erkekler askerden dönemeyince genç kızlar 2-3 eşli erkeklerle evlenerek uzun vadade nufüs dengesi sağlanmış.
1960'lı yıllarda ne akla hikmetse yüzlerce yıllık Türk köyü olan Gezlevi köyü Korualan oluverdi.



 
 
 

 Kekikler henüz çiçek açmamış. Üç çeşit geven var ama hiç geven fotoğrafı çekmemişim. O gevelerden birine "Karın geveni" derler ve çok çiçek açar, bala da bambaşka bir tat katar.


 



Teyzeme  sağlıklı daha nice uzun yıllar dilerim. Rahmetli  kocası Aşık Ömer'in sülalesindendir. Yaklaşık 45 yıl önce askerden gelen  oğlu Ömer yirmili yaşlarında vefat etti.
Teyzem bu ilkbaharda (2013) rahmetli oldu. Allah rahmet eylesin.

Çocukluğumda her gün gördüğüm manzara...
Bir geziden seçtiklerim. Kırklareli'de yanıyoruz, Korualan'da salı günü üşüdüm

Okuyucu ve izleyicilere selam ve saygılar.