29 Mart 2013 Cuma

2012 – 2013 KIŞ MEVSİMİ ARILIK ÇALIŞMALARIMDAN ve GÖZLEMLERİMDEN ÖZETLER



1991’den beri yaşamakta olduğum Kırklareli’de en yağışlı ve en sulu kış mevsimine tanık oldum. Kasım ortalarından beri toprak hep ıslak ve yağan yağmur ve kardan çukurlar su dolu. Diğer yıllarda ama az ama çok illa 10 – 15 günlük bir tipi görürdük. Bu tipi de genellikle pek çok ot türünü dondururdu. Bu yıl arı kovanlarının yanındaki otlar daha şubat ortasında boy atmaya başladı. Tabi bunda lodosun etkisini unutmamak lazım.

Arılarım… Eski arı, oğul arı ve on kadarı da sepet kovan olmak üzere 120 plakalı kovanla sezonu kapatıp kışa doğru yöneldik.

Güzel havalarda vaktim oldukça haftada 1-2 sefer arılığa gider etrafı kol açan ederdim. Bu ziyaretlerimde bazen bir iki arının ( kovanın ) öldüğünü gördüm. Ölenlerden 5-6 tanesi 2011 yılında temmuz sonu ve ağustos başında bal sağımı yaptıktan sonra kuvvetli kovanlardan birer ikişer çerçeve alarak yaptığım bölme arılardı. Sonuç olarak kendi bölgemin oğul zamanında arı çoğaltmak ve ana arı yetiştirmek gerek. Aynı dönemde erkek arılar da olgun ve kalitelidir. Ana arı da iyi erkek arılarla çiftleşir.  2012 yazında bu arıların ana arısını değiştirmemek de benim ikinci hatam.


 Yukarıdaki fotoğrafta arılığa biri gelmiş, birkaç kovanın kapağını açmış, pek bir zarar vermeden gitmiş. Olay bir akşam vakti olayına benziyor. Ertesi gün arılıkta karşılaştığım sevimsiz bir manzara.
 
 Kış boyunca arılığın en canlı arısı...
2012 model ana arı...
Kışın arılığın en canlı arısı
 
Kışa doğru arılıkta fareler görmeye başladım. Derken ağaçtaki kuş, arılıkta ağaç üstlerinde sık sık poz vermeye başladı.
 
Ocak ayında kovanını değiştirmek zorunda kaldığım bir arı... Yavru faaliyeti başlamış
 
Kışın biraz kar yağınca köpekler bile bunun tadını çıkarıyor.
Bu sene çok soğuk günlerin haricinde hep rastladım uğurböceklerine. Yalnız değil yanında başka bir böcek daha var.
 
İsatnbul'daki arıcı festivaline uğrayıp bir şeyler aldım.
 
 
Bu bal süzme makinesi ilgimi çekenlerden biriydi.

Erikler çıldırmış olmalı, şubat ayında çiçek gösterdi.
 
 
Göçmen kuşlar rotayı kuzeye çevirmiş...
 
Kovanların hemen önünde... Çiçek ve arı... Bunlar birbirini seviyor. O kadar mutlular ki...
 Erikler geçen yıla göre on gün kadar erken çiçek açtı.
Arılığın yanındaki bu tarlada beş aydır çukurlardaki su kurumadı. Toprak yüzeyi hep ıslak...
 
 2010 yılında yabani bir kiraz ağacının altından aldığım kiraz fidelerini arılığa dikmiştim, Bu martta da aşıladım.
 
Aşılar tamam...
 
 Kış boyunca arılığın en güçlü arısıydı.Büyük kovana alayım dedim, Alırken aşağıdaki manzara ile karşılaştım. 4 çerçeveye yakın kapalı yavru... Açık kurtçuk ve yavru yok.. Ana arı yok. Çerçevenin birinde, biri bir yanda , ikisi diğer yanda üç tane ana arı memesi. Hayırlısı olsun. Bazı kovanlarda tek tük erkek arı var. Belki çiftleşir.
 
 
120 kayıtlı arıyla kışa girdim. 10 tanesi sepetti. Şu an 102 arı kaldı. Kayıplardan üçü sepet arı. 3-4 kovana fare girmiş. O kovanlar kayıp. 6-7 tane arı da 2011 yılında bal hasadından sonra yaptığım bölme arılar.
Henüz kovanları açıp da kontrol etmiş değilim. Belki anasını kaybedip yalancı ana arıya kaçan da olabilir. Boş zamanlarımda uygun hava oldu mu sağlamı çürüğü ayıracağım.
 
Mart bitmek üzere, artık ilkbahar ağırlığını hissettirir. Böylece bir kışı daha atlatmış sayılırız.
Yeni sezonun herkese hayırlı ve verimli olması dileğiyle okuyucu ve izleyicilere selem.
 
 

10 Mart 2013 Pazar

BU BİTKİNİN ADINI BİLEN VAR MI?

Birkaç yıl önce okulun bahçesine bazı süs bitkileri dikildi. Bu bitkiler daha önce pek görmediğim türdendi. Adları yabancı olduğu için pek akılda tutulacak gibi değildi. O zamanlar arıcılık iş de yoktu. Bu bitkiler 2-3 senede büyüyüp, çiçek açmaya başladılar. Hepsi ilginçti ama içlerinden bir tanesi daha ilginçti bana göre. Bu, çalı cinsinden süs bitkisi kışa doğru havalar epey soğuyunca yaşlı
yapraklarını yarı yarıya dökmeye başlar.

 Havaların çok soğuk geçtiği bazı kışlar pek yaprak kalmaz.ama bu seneki gibi yumuşak geçen kışlarda eski yapraklar bahara kadar dallarda kalır.    Ağacın tomurcukları yılbaşına doğru kabarmaya başlar ve aşağıdaki görsellerde olduğu gibi 2-3 aylık bir çiçeklenme süreci vardır. Sonra yeni yemyeşil yapraklar çıkarır ve o yaprakların arasından seyrek bir şekilde kuş kirazı büyüklüğünde kırmızı yumuşak meyveler verir ve döngü bu şekilde devam eder.


 
 
 
 

Bu bitkinin genç sürgünlerinden genelde mart ayında keser dikerim ve yazın suyunu kaçırmazsam köklenirler ve büyümeye başlarlar. İkinci senesinden itibaren çiçek açmaya başlar. Şimdi arılarımın olduğu yerde 5-6 kök oldu. İlk diktiğim 1,5 metre boy attı ve sağına soluna kök salmaya başladı. Kış günü arılığa gittiğim zamanlar uzaktan kokusunu alırım ve bundan zevk duyarım. Hele bir de hafif bir esinti varsa  arılığın her tarafına sanki parfüm sıkmışsın gibi koku yayılır.
Arılar da çiçeklerini boş bırakmaz.
 
 Yukarıdaki fotoğrafı Kırklareli Sanayi Sitesinde çektim.
 
 
Bu fotoğraf bugüne ait. Bitkinin adı?
 
Okuyucu ve izleyicilere selam.