31 Aralık 2015 Perşembe

2015'İN ARDINDAN

Bir yılı daha geride bırakıyoruz. Geçen kış çok yağışlı bir kış olmuştu. Arıların ilkbahar gelişimi de gecikmişti. Önceki yıllarda nisan ayının son haftasında oğul çıktığına tanık olmuştuk. 2015'te ise mayısın 20'sinden sonra oğul gördük. Temmuz ortalarına kadar oğul yakaladık.

İlkbaharda birkaç arı açlık yaşadı ve bunlardan dört tanesini vaktinde fark edemediğim için kaybettim. Yağışlı havalar yüzünden aç kalan arılarda bozulmalar gözlendi. Kaybettiğim arılarım kuvvetli arılardı, Aç kaldıklarını fark ettiğimde iş işten geçmişti. Yani kıştan bahara çıkan arılar iyi takip edilmeli.Besleme gerekiyorsa beslenmeli.

Bal durumu yönünden ise mayıs ortasına kadar doğadan kayda değer bal akışı olmadı. Karaçalılar açar açmaz arı davranışları değişti.Kovan ağırlıkları günlük fark göstermeye başladı. Öyle ki iki üç günde bir açlıktan ölmemesi için beslemek zorunda kaldığım kuvvetli kolonilerin kovan ağırlığı karaçalı bal akımıyla birlikte çok değişti. O günlerde akşamları kovanların arasında dolaşırken ham balın kokusunu alıyordum. Karaçalıdan sonra mevsimine göre iki hafta kadar bir boşluktan sonra ayçiçekler açmaya başlar ve gerçek bal cümbüşü o zamanlar yaşanır. Bu yıl tek bal süzümü yaptım ve süzdüğüm çerçeveler neredeyse tam sırlıydı. Bal da tam olgun bir baldı.





Bölgemizde sonbahar geç geldi ve de geç gidiyor, Sonbahar gitmeyince kış da gelemiyor. Daha bu pazar - 27 aralık 2015 - arılıkta 15-16 derece sıcaklık vardı.
Oysa hem karakış hem de zemheri girdi. Bu gün - 30 aralık 2015 - yurttan kış ve kar haberleri alıyoruz, biz de ise soğuk kendini hissettirdi.

Arılarımızı bilgimiz ve yeteneğimiz oranında kışa hazırladık. Oksalik asit verecek hava şartları şimdiye kadar oluşmadı. Bundan sonrası mevla kerim diyelim...

Okuyucu ve izleyicilerin yeni yılını kutlarım. Selamlar, saygılar.