6 Ekim 2023 Cuma

EKİM 2023

ÖZET: ARILIKTA SONBAHAR ÇALIŞMALARI VE KIŞ HAZIRLIKLARI

1. 2023 Yazı sıcak ve kurak geçti, arılar polen ve nektar sıkıntısı, yokluğu çekiyor. Kovanlardaki arı nüfusu çok azaldı. 
2. Kovandaki arı nüfusu azalınca güçlü kovanlar zayıf kovanları yağmaladı.
3. Arı kuşları eylül ayında kafileler halinde güneye doğru göç ederken tarlacı arılara çok zarar verdiler. Düşmanını tanıyan arılar zamanla kovan dışına çıkmamaya başladı. Bu da kovana geliri ( polen, nektar, su gibi...) azalttı. Sonuçta arılar kovandan hazır yemeye başladı ve bal stoğunu azalttı.
4. Yabani sarıca arıların kovanlara saldırısı başladı. Zayıf kovanlara zarar verdiler ve yağmalanmalarında rol oynadılar. Kovan giriş delikleri daraltıldı. Yağmadan son anda kurtardığım iki kovanın giriş deliğini iki arı yan yana girecek şekilde daralttım.
5. Bu sene diğer yıllarda tanık olmadığımız kadar fazla güve var. Zayıf kovanlardaki polenli peteklerden çoğunu ağ kurdu sardı ve mumlarda hayır kalmadı.
6. Arıların sağlığı için arı asalaklarıyla ilgili önlemler alındı.
7. Arılar kışa hazırlandı. Bazılarına besin desteği verildi.

                           YENİ ETİKETİM

1 EKİM 2023 PAZAR Baraj kıyısındayım... Üç kovan yağmalanmış, İkisi zayıftı. Üçüncüsü yarım yağmaya uğramış.


Bu sene burada temmuz, ağustos ve eylül ayları sıcak ve kurak geçti. 27 Temmuz 2023'te ve 5 Eylül 2023'te az bir yağmur yağdı. Ağaçlar ve bitkiler için yeterli değildi. Bu uzun süren kurak ve sıcak geçen süreçten arılar olumsuz etkilendi. Polen ve nektar sıkıntısı çeken arılar ağustos ayında ve eylül ayının ikinci yarısında zorluklar yaşadı. Ayrıca iki üç hafta süren arı kuşu göçü de arı nüfusunun azalmasında etkili oldu.

YAĞMA ZAMANI Sonbaharda zayıf kalan arılar ve kovanı yeterince korunaklı olmayan arılar kuvvetli arılar tarafından yağmalanır. Bazı arı ırkları da yağmacı olabilir.  Zayıf kovanların giriş delikleri daraltılmalı ya da zayıf kovanları birleştirmek en iyisi.

Akşam üzeri varroa ile mücadele için kovanlara formik asit uyguladım. Eski tip kovanlara duman verdim.

2 EKİM 2023 PAZARTESİ Baraj kıyısı... Yağma zamanı, kuvvetli kovanlar kendini savunamayan zayıf kovanları rahatsız edip, durumunu öğrenince yağma ediyorlar. Onun için kovanların arı giriş deliğini daraltmak gerekir. Bugün kovan girişlerini tahta parçalarıyla daralttım. 2013 yılında dört kovanı bezir yağı ile yağlamıştım. Boya yerine bezir yağı kullandım. Sonraki yıllarda da bezir yağı kullandım. Arılığa giderken yanıma bezir yağı, fırça, tiner aldım. Kovanların kullanım ömrünü uzatmak için arada bir yağlamak lazım. Yağ fiyatları da yükselmiş. Nisan  ayında 130 TL olan bir kiloluk bezir yağı 200 TL olmuş. 18 kadar kovanı yağladım.

3 EKİM 2023 SALI İnece'deyiz. Bal dinlendirme kazanlarındaki balı kavanozlara doldurduk. Biraz da eski mumlardan erittim. 

4 EKİM 2023 ÇARŞAMBA Öğleden sonra İnece'ye gittim. Arılığa uğradım. Bazı kovanlara küçük sarı karıncalar yuva yaptılar. Kovanların karıncalardan korumak için pek çok yöntem denedim. Kesin çözüm Bayer firmasının Maxforce karınca jeli kovanı karıncadan kesin koruyor. Kovana yuva yapan karıncalar iki hafta içinde imha oluyor. Kovana dadanan karıncalara müdahale etmezseniz iki yıl içinde kovan kevgire döner ve tahtası çürür. İşte bugün karıncaların yuva yaptığı on kadar kovana müdahale ettim.

Birkaç kovanı kış düzenine soktum.

Kovanın birinde yeni bozulmuş anaarı yüksükleri gördüm. Sonunda yeni çıkan anaarıyı gördüm. Hayırlısı olsun, pek erkek arı yok, bakalım çiftleşebilecek mi? ( Bu yeni anaarı çiftleşti ve yavruya geçti.)

Akşamleyin varroa mücadelesinde kovanlara formik asit verdim.

5 EKİM  203 PERŞEMBE Dün Tarım İl Müdürlüğü Arıcılık Bölümüne bakan görevli arkadaş H. A. bugün için Demircihalil'deki arıların sayımını yapacaklarını bildirdi ve arılıkta olmamı istediler. Öğle saatlerinde Demircihalil'e gittim. Arıların sayımını yapıp, soruları yanıtladık. 

Geçen günlerde bezir yağı ile yağlayamadığım kovanları yağladım. 

Bazı kovanların örtü tahtasını kuluçkalığın üzerine aldım.

6 EKİM 2023 CUMA Öğleden sonra çalışan arabadan kontak anahtarını çıkaramadım, dolayısıyla arabayı durduramadım ve Şerafettin Usta'nın yönlendirmesiyle Lüleburgaz'a Bekir Usta'ya gittim. Sorun çözüldü. 

7 EKİM 2023 CUMARTESİ İnece'deyim. Arıları kışa hazırlıyorum. 14 kovanı kontrol edip, durumları hakkında bilgi edindim. Arı nüfusu, yavru durumu, bal ve polen durumu ve varroa durumu gibi konularda arılarımı tanıdım. 

Birkaç kovana şerbet verdim.

Önceki gün Tarım İl Müdürlüğü görevlisi Halil Bey telefon etti. arılığınıza gelip, sayım ve kontrol yapacağız dedi. Kararlaştırılan saatte buluştuk ve arıların sayım ve kontrolü yapıldı. 







Kendisine arıların nüfusu polen yokluğundan dolayı çok azaldı ve yavru durumlarının az olduğunu söylemiştim. Bana, polen beslemesi yapmamı önermişti. Polen beslemesinin nasıl yapılacağını sorduğumda, yaş poleni iyice ezmemi, toz haline getirmemi, sonra da bal ile karıştırıp, ele yapışmayacak şekilde hamur kıvamına getirmemi söyledi. Bu akşam ballı polen hazırladım. Derin dondurucuda sakladığım poleni mikserde toz haline getirdim. Ortalama bir kilo kadar polene yüz gram kadar bal ekledim ve derin bir kapta karıştırdım. Birkaç saat bekleyince istediğim kıvama geldi.

8 EKİM 2023 PAZAR Baraj kıyısı... Arıları kış düzenine hazırlama işleri devam ediyor. Bu arada yukarıda bir oğul arı zayıf düşmüş ve yağmalanmış. 

Bugün ilk defa bir kaç zayıf arıya ki daha çok oğul arılar polen takviyesi yaptım. Derin dondurucuda sakladığım yaş polenleri ezerek, çok az bal ile karıştırdım ve ele yapışmayacak kıvama getirdim. Bu polenden yavrulu çerçeve üstlerine deneme amaçlı koydum. Bazı kovanlara azcık şerbet verdim.

Baraj kıyısında bir kovanda çok az arı var, kraliçeyi göremedim, yavru da yok.

Akşam üzeri varroa mücadelesi için çekmeceli kovanlara formik asit verdim.

10 EKİM 2023 SALI İnece... Gelişmeler iyi değil, iki kovan yağmalanmış. Birini 7 ekim günü kontrol etmiştim, arısı az ve kovan eskiydi. Yağmalanmış, Kovanı açtım. Anaarısı ölmüş. Kapalı yavrulu peteğin üzerinde kovanın kendi arıları telaşlı bir şekilde geziniyor. Yağmacılar hırsızlar gibi kaçışıyor. Yavrulu ve  az arılı iki çerçeveyi, 7 ekim günü kopup gelen avuç içi kadar oğulu koyduğum kovana götürdüm. Birleştirme esansı sürüp, yağmadan aldığım çerçeveleri kovana verdim. Akşam üzeri başka bir kovandan aldığım az ballı çerçeveyi kovana verirken arıları inceledim, anaarını etrafında toplanmışlar.

Yağmalanan diğer kovanda anaarı yok, bir sürü anaarı yüksüğü yapmışlar ama anaarı göremedim, kapalı yavru da yok.  

Giderken beş litre şerbet yapmıştım, onu birkaç kovana azar azar verdim. Yorucu bir gündü. Akşam üzeri köye uğradım, Küçük tenekelere bal doldurdum.

12-13 EKİM 2023 PERŞEMBE-CUMA Günlerini İnece'de çalışarak geçirdim. Bal süzdüğüm mekanın ve bal süzme işinde kullandığım bal kovaları, sır alma tezgahı, bal süzme makinesi ve bal dinlendirme kazanlarının temizliğini yaptık. Bu işler bu sene biraz gecikti. 




Perşembe günü akşamı arılara azar azar şerbet verdim. Sonrasında varroa için duman verdim.

Geçen yıllarda sır mumlarını bal hasadından sonra yıkardım. Suyuna biraz bal ekleyerek arılara şerbet olarak verirdim. Sonra da mum eritme kazanında eritirdim. Bu sene o işte gecikti. Yıkama işiyle uğraşmadım. 

Çerçeve taşıma kasasındaki ballı sırları cuma günü sabah arılığa götürüp, büyük bir leğene çoğunu boşalttım, birazını da boş kovanların kapağı üzerine koydum. İkindi saatlerinde kontrol ettim. Arılar açık havada besleniyor.

Birkaç kovana dikkatlice baktım. Bazı arılar portakal kabuğu renginde polenle geliyor.

Geçen kış arı kaybım çok oldu. Dolayısıyla ölen arıların kovanlarında; nisan sonu ve mayıs başında sattığım arıların kovanlarında kalan eski kabartılmış peteklerin çoğunu baraj kıyısına götürdüm ve bal akımında işime yaradı. Burada ise kalan peteklere ağ kurdu sarmasın diye taze ceviz yaprağı, ilerleyen zamanda ise formik asit kullandım. Fakat burada mayısın yirmisinden sonra ne olduysa oldu, kat verdiğimiz kovanların tarlacıları kovana dönemedi ( tarım ilaçları yüzünden) ve bir daha da arılar kendini toparlayamadı. Birkaç kovanda bal zamanı kullanırım düşüncesiyle kalan yaklaşık yüz kadar kabartılmış eski petekli çerçeveyi ağ kurdu ve kelebeği mahvetmiş. Bugün bir iki saatimi bu kovan ve çerçevelere ayırdım. Ortalık o kadar kurak ki pürmüz yakmaya cesaret edemedim, El demiri ile kazıdım.

Eylül ayında da arı kuşları yüzünden kovandan çıkmayan arılar çok bal tüketti. Doğadan da nektar gelmeyince beslemeye devam edeceğiz. 

14 EKİM 2023 CUMARTESİ Sabah saat sekiz sıraları Kırklareli Arıcılar Birliği tarafından getirtilen şeker çuvallarını Tarım İl Müdürlüğünün yanından aldım. Öğleye doğru İnece'ye gidip şekerleri eve bıraktım. Dinlendirme kazanında kalan son balları da kavanozlara doldurdum.

Arılığa geçtim. Dün bıraktığım sır mumlarının balını arılar almaya devam ediyor.

Sulamada kullandığım naylon hortumları topladım. Boş kovanları kontrol ederek içindeki çerçeveleri aldım. Bir tane sorunlu arı vardı. Sanırım yağmalanıyor.

15 EKİM 2023 PAZAR Baraj kıyısındayım. Geçen hafta anaarısını göremediğim bir kovan yağmalanıyor. Başka bir oğul arı da ağustostan beri bir türlü nüfusunu artıramamıştı, onu da yeni yağmaya başlamışlar. Kovanı yerinden alıp birkaç metre uzakta açtım. Arı yok denecek kadar az. Çerçevenin birinde anaarıyı gördüm. Çerçeveleri yanımdaki altı çerçevelik kovana aktarayım dedim ama saniyeler içinde anaarı ortadan kayboldu. Neyse ballı altı çerçeveyi aldım ve ruşete aktardım. Diğer çerçeveleri de başka kovanlara verdim.

18 Eylüldeki gözlemlerimde arıların yabani kuş konmazlardan epey polen alarak yavruya geçtiğini görmüştüm. Bugün baktığım birkaç kovanda arı mevcudu iyi görünüyor. 

Akşama doğru daha çok haziran ayında çıkan oğullara polen ve şerbet verdim.

17 EKİM 2023 SALI İnece'ye gittim. Arılığa uğradım. Geçen gün sır mumlarını büyükçe bir naylonun üzerine yaymıştım. Arılar balını alsın diye. Bugün ne göreyim. Sarıca arılar doluşmuş, öbek öbek toplanmışlar ve bala yumulmuşlar. Çoğunu topladım. Buna rağmen çok sarıca arı var ve kovanlara kendi yuvasıymış gibi girip çıkıyorlar. 

14 Ekim cumartesi günü bir kovanda yağmalanma belirtileri vardı. İşini bitirmişler.

Geçen hafta sarıca arılar için tuzak kurmuştum. Tuzağa çok az kıyma parçası koymuştum. Arılıkta kaybolmuş. Köpek, tilki ya da çakal almış olabilir. Bugün birkaç tane tuzak kurdum. Bu kez iki tanesini ağaca astım. Ayrıca gazozlu tuzak da yaptım.

19 EKİM 2023 CUMA 20 Litre şerbetle baraj kıyısındaki arılara gittim. Önce yağma olayı var mı diye kovanları kontrol, evet maalesef bir kovan daha yolcu. 

Mayısın ilk yarısında oğula yönelen bir kovandan aldığım anaarı yüksüklü çerçevelerle iki adet bölme oğul yapmıştım. O oğullardan biri geçen hafta yağmalandı. Sebebi arı mevcudunun azlığı, kendini koruyamadı. Diğer oğul da zayıf sayılır.



Geçen günlerde geç çıkan bazı oğullara polen beslemesi yapmıştım. Polenleri tüketmişler.

Sıradan arıların çoğuna şerbet verdim. Kovanın birinde  arılar ballığa çıkmış. Anaarı çıkmış olmalı ki arılar da çıkmış. Nitekim bir çerçevenin iki yüzünde de avuç içi kadar yavru yapmışlar. Anaarıyı ve yavrulu çerçeveyi kuluçkalığa aldım.

Yukarıdaki arılara geçtim. Burada da ihtiyacı olan kovanlara sıradan şerbet verdim. Burada da bir arının kraliçesi ballığa çıkmış. anasını kuluçkalığa aldık. Ballıktaki yavrulu ve arılı çerçeveyi arısı çok az olan  ruşetteki  kovana verdim. Birleştirme esansı kullandım. Bir kovanda arı mevcudu çok az. Başladım çerçeveleri incelemeye bozulmuş anaarı yüksükleri gördüm. Anaarı göremedim. Yanındaki kovanda da arı mevcudu az. Bir çerçevede çok az kapalı yavru gördüm. Anaarısı görüldü.

Hem baraj kıyısında hem de burada sarıca arılar için tuzak kurduk. 

23 EKİM 2023 PAZARTESİ

BAL ARILARININ DÜŞMANI ARI KUŞLARI

Kırklareli'de 2023 yazı, hatta şu ana kadar sonbahar mevsimi çok sıcak ve kurak geçti. Bu durum doğadaki canlıların barınması ve beslenmesi için kıtlık demektir. Bal arıları da bu durumdan nasibini aldı. Mevsimsel bitkiler yeterli çiçek açamayınca arılar polen bulamadı ve kovandaki anaarı yumurtlamayı kıstı ya da kesti. Sonuçta kovandaki arı nüfusu azaldı.

Eylül ayı başlarında göçmen kuşlar güneye doğru göçmeye başladı. Bal arıları için felaket zamanı. Zaten arılar doğadan kovana eli boş dönüyor. Şimdi bir de arı kuşları saldırısı var. Arı kuşlarının göçü kafileler şeklinde oluyor. Bir kafile gelip yakaladıkları arılarla kursaklarını doldurup gidiyor. Gün içinde birkaç arı kuşu kafilesi gelip geçiyor. Bu sene bu göç üç hafta kadar sürdü. Arılar, düşmanlarını tanıdıkları için son zamanlarda gündüz kovandan çıkmaz oldular. Eylülün sonlarına doğru arı kuşlarının göçü bitti de arılar rahatladı ama ben 18 yıldır eylül ve ekim aylarında arıların bu kadar zayıf olduğuna ilk defa tanık oluyorum. Bu kış arıcılar çok arı kaybedecek.

Bugün İnece'den İlhan abinin arılarına baktık. Arılıklarımız çok yakın. Durum pek içi açıcı değil. On kovan arısı varmış. İki kovanda ne arı, ne bal hiç bir şey kalmamış. Diğer kovanlar da beklendiği kadar güçlü değil. İkisi zayıf diğerleri iyi beslemeyle kışı çıkarabilirler.


Sonra kendi arılarıma geçtim. Kovanın birine bal arısından çok sarıca arı girip, çıkıyor. Kovanı eski on dört çerçevelik kovanlardan.  Boş onluk kovanlardan birini hazırladım ve hızlı bir şekilde arıları bu kovana aktardım. Aktarma sırasında çok sarıca arı öldürdüm. Çok az ballı çerçeve kalmış. Bir çerçevede avuç içi kadar kapalı yavru var. Kovan giriş deliğini iki üç arı girip çıkacak kadar daralttım. Geçen hafta sır mumlarını arılığın içinde bir naylonun üzerine döktüm, kalanını da eski bir kazanı ters çevirdim ve onun üzerine arılar balını yesin diye döktüm. Başka iki yere daha bu mumlardan koymuştum. Naylonun üzerinde öbek öbek sarıca arı kümesi var. toplu katliam olacak ama çiğnedim ve epey bir sarıca arıyı öldürdüm. Çünkü burada  bu sene üç kovan arımın yağmalanmasında etkileri var. Bedelini ödemeleri gerek.

Öğle saatlerinde bir ara köydeki eve geçtim. Saat dörtten sonra tekrar arılığa döndüm. 

Sıcaklık 26 derece civarında, yan yana eski boş kovanları küçük sarı karıncalar mesken tutmuş. Sıcaklığı görünce dışarı çıkmışlar ama ne kalabalık... Karınca jeli verdim.

Üç hafta kadar önce bir kovan anaarısını değiştirmiş ve yeni anaarıyı görmüştüm. Bu kovana geçen hafta şerbet vermiştim, şerbeti almamış. neyse kovanı inceledim ve yeni anaarı yavruya geçmiş. hayırlın olsun.

İki katlı olan bir kovan vardı. Arılarını kuluçkalığa aldım. Arı durumu ve bal durumu iyi.

Bir ay kadar önce varroa mücadelesine başladığımda bir kovanda varroanın verdiği zarar fazlaydı. Bugün o kovanı açtım. Arı mevcudu az, anaarı yok, iki üç tane anaarı yüksüğü yapmış. ( 1 Kasım 2023 günü zayıf bir kovanla birleştirdim.)

24 EKİM 2023 SALI Kısa süreliğine Demircihalil'deki arılara gittim. Şerif abilerle görüştük. Bir telefon geldi, baraj kıyısındaki arıların bulunduğu tarlanın sahibinden, bugün burada çalışma yapamadan döndüm. Anasız bir arı vardı, yağmalanmış.

25 EKİM 2023 ÇARŞAMBA İnece'ye gittim. Önce arılığa uğradım. Sır mumlarını toparladım. sarıca arı saldırısına uğrayan kovana baktım, epey bir sarıca arı temizliği yaptım. Kovanın arıları polenle dönüyor. Sonra eve geçtim. Sır mumlarından şerbet yaptım. Akşama doğru arılığa gidip, yaptığım şerbeti arılara dağıttım.

Burada eylül ve ekim aylarında ikisi sağlık problemi yaşayan,  biri anaarısız kalan, biri kovanın eskiliğinden dolayı dört arıyı kaybettim. Sonuçta hepsi yağmalandı.

29 EKİM 2023 PAZAR Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.

Öğleden sonra İnece'ye gittim. Arılığa uğradım. Çok sarıca arı var. Kurduğum tuzaklara pek gelmiyorlar. Geçenlerde sarıca arı saldırısı yüzünden kovanını değiştirdiğim arıya baktım. Sarıca arılar yine rahatsız ediyor ama eskisi gibi değil. Maşallah kovanın başında beklediğim birkaç dakikada epey bir polen getiren arı oldu.

Eve geçtim, biraz sır mumu erittim ama çevreden gelen bal arıları muma akın edince eritmekten vaz geçtim.

31 EKİM 2023 SALI Öğleden sonra baraj kıyısındayım. Yanıma on litre şerbet aldım, beş kilo da fondan şeker... Önce arılıkta bir genel gözlem ve kontrol... Sıcaklık ve kuraklık her geçen gün yıkıcı etkisini gösteriyor. Ortalıkta yeşil ot ve çiçek yok gibi, olanlar da soluk ve bitkin, keyifsiz... Polen girişi çok az...

Oğul arılara şerbet vermeye başladım. Çoğunun örtü tahtasını kaldırıp, kontrol ettim. Genelde yeterince kuvvetli değiller. Hele bir tanesinde arı az ve avuç içi kadar yavru var.

Gerçi oğul veren kovanlarda da aman aman çok arı yok. 

Yağmalanan kovanlara baktım. Petekleri ağ kurdu sarmış. Kovan içine formik asit döküp, kapağı kapattım.



Yukarıdaki arılara geçtim. Buradaki oğul arılara da şerbet verdim. Baraj kıyısında yağmaya uğrarken fark ettiğim ve yağmadan kurtardığım bir arıyı altı çerçevelik bir kovana aktarıp, buraya getirmiştim. Getirdikten sonra ( yaklaşık on beş gün önce) bir kovandan az kapalı yavrulu ve az arılı bir çerçeve alarak bu kovana destek vermiştim. Bugün açıp, baktım. Fena değil. Maşallah, bir çerçevenin bir yüzünü dolduracak kadar yavru yapmış.

Burada da geçen hafta anaarısızlıktan dolayı zayıf kalan ve yağmalanan bir kovan vardı. O kovanı temizleyip, yanındaki kovanın arılarını ona aktardım.