22 Haziran 2017 Perşembe

2017 HAZİRAN GÜNLÜKLERİ 2

2017 Yılı mart ayının yirmisinden sonra arılarda yoğun mesai harcadım. Kıştan sağlıklı ve güçlü çıkan arılar tespit edildi. Bu zamanda çiçek çok olduğu için arılar bol miktarda polen taşıdılar. Kovanlarımın çoğunun tabanı perfore alüminyum taban olduğu için kovan taban temizliğine gerek yok. Kovan tabanında perfore sacın 3-4 cm atında saçtan bir çekmece var, perfore saçtan aşağı düşen kırıntılar havalar ısınmaya başlayınca temizlenir. Bu sıcak havalarda da çekmece çekilerek kovan içinin hava alması sağlanır. Varroa için mücadele yapıldı. İhtiyacı olan kovanlar şeker şerbeti ya da geçen yıllardan kalan donmuş ballarla beslendi. Nisan ayıyla birlikte hızlı gelişen kovanlara kat vermeye başladım. Kat vermezsem oğula kaçar endişesi taşıdım ama yine de kat vermeme rağmen bazı arıların oğul vermesini önleyemedim. Nisan ayında arıları rahatlatacak nektar akışı yoktu. Dolayısıyla kovan içinde artan arı nüfusu havalar soğuk giderse açlıkla karşı karşıya kalabilir ve açık yavrular bu durumdan olumsuz etkilenebilir. Bu durumdaki kovanlar iyi izlenmeli ve besleme yapılmalı, aksi halde yavru bozulması meydana gelir. Mayıs ayında hava ısısı yükselirse nektar girdisi artar ve arılar rahatlar. Benim arılarımın bulunduğu yerde daha çok kır çiçekleri, ballıbaba, karahindiba, kekik, akasya, böğürtlen,  dere boylarında ve çataklardaki çeşit çeşit bitki ve çiçekten nektar gelir. Yıldan yıla değişmekle birlikte gerçek anlamda nektar girişi, mayısın ikinci yarısında başlar.
Burada bir gözlemimin daha altını çizmek istiyorum. Benim arılıkta herhangi bir saf ırk arı yok, yani ne tam karniyol, ne tam Kafkas ne de tam İtalyan... Trakya arısı diyoruz ama eldeki anaarıların dış görünüşleri, davranışları farklı ve doğadan yararlanma biçimleri birbirine uymuyor. Yani bir kovanın arısı aynı arılıkta bal taşırken başka bir kovan açlığın pençesinde kıvranıyor. Kendine yetecek bal yapamıyor.

15 HAZİRAN 2017 PERŞEMBE, Öğleden sonra baraj kenarındaki arılığa gittim. Bütün arıları kontrol ettim. Burada da bal yapan arı ile bal yapmayıp yatan arı var. Üç tanesi de oğul vermiş. Daha fazla oğul vermemeleri için anaarı yüksükleri kesildi ama deneyimlerime dayanarak yazayım, bu arılar oğula gidebilir. Bal yapan arılar on gün iyi çalışmış. Kenar çerçeveler dolmuş ve sırlama işi başlamış.


16 HAZİRAN 2017 CUMA, Hava parçalı bulutlu, 29 derece, öğleden sonra arılara gittim. İkindi saatlerinde bir oğul erik ağacına kondu. Hava kararırken kovana aldım. Eşim ıhlamur çiçeği ve asma yaprağı topladı.

 
17 HAZİRAN 2017 Cumartesi, hava parçalı bulutlu, hava tahminleri öğleden sonra yağmur diyor. Öğleyin İnece'ye gittim. Arılığın yakınlarında bir göz attım. Arılar karaçalıya çalışıyor. Beş altı yüz metre mesafede ayçiçekler açmaya başlamış.  Saat 15.00'ten sonra yağmur yağdı.
 
18 HAZİRAN 2017 Pazar, hava parçalı bulutlu, öğleden sonra arılara gittim. Yavru uçuş saati gibi, pek çok kovanın yavru uçuşu var ve bir uğultu oluşuyor. Kovanı değiştirilmesi gereken bir arı vardı, onu değiştirdim. Güneyde karabulutlar görünüyor, gök gürlüyor derken kısa süreli bir yağış geldi geçti. Arılarda yapacak bir iş kalmayınca asmalarda yapılacak iş için bulunmaz bir fırsat...
 
19 HAZİRAN 2017 Pazartesi, Hava serin, akşam üzeri arıları dolaştım.
 
20 HAZİRAN 2017 Salı, öğleden sonra arılığa gittim, Hava parçalı bulutlu, derenin karşısındaki ayçiçekler açmış ama arılar henüz o tarafa çalışmıyor. Bazı kovanların arıları turuncu polen taşıyor, başka yerde de açan ayçiçekler görmüştüm. Akşam üzeri armuttaki sepette bir oğul, son boş kovana yerleştirdim.
 
 
21 HAZİRAN 2017 Çarşamba, İkindi saatleri arılık... Parçalı bulutlu, ağır sayılabilecek bir hava var. Önce arılıkta bir oğul kontrolü, görünürde oğul yok. Zaten oğul istemiyorum, bu gidişle bal alacak arı kalmayacak. Her oğuldan sonra acaba hangi kovandan çıktı diye şüphelendiğim kovanları kontrol ediyorum. Bazı oğullar dışarıdan geliyor. Çünkü birkaç defa tanık oldum. Arılıkta olduğum zaman dışarıdan gelip, oğul esansı sürdüğüm sepet kovana ya da ağaca kondu. Hatta bir defasında başımın üstünden karabulut gibi bir oğul uçak gibi uğultu çıkararak geçti.
 Arılığa geldiğimde hava bulutluydu. Akşam ezanı sıralarında kuzey batı yönünden karabulutlarla şimşek görünüyor. Buna gök gürültüsü eşlik ediyordu. Birden bire fırtına tarzı bir yel esmeye başladı. Arabaya binerken de yağmur şakırdamaya başlamıştı. Çoktandır böyle şiddetli bir yağmur görmemiştim. Yarım saat kadar yağdı ama ne yağma!
 
22 HAZİRAN 2017 Perşembe, öğleden sonra saat 15.00 sıraları arılıktayım, sıcaklık 29 derece...  Yine bir oğul, hem de yerde. Üzerine bir sepet koydum. Arılığı dolaşıyorum. Armuttaki eski sepette yumurta büyüklüğünde bir arı yumağı... aralarında birkaç tane anaarı... Muhtemelen oğul çekti gitti, bunlar oğulla gitmeyenler olmalı.
Kovan kontrolüne devam, oğul vermiş belli, bari bundan sonra tekrar vermesin. sırayla çerçeveleri kontrol ediyorum, kovan içinden anarı sesleri geliyor. Epey bir anaarı yüksüğü kestim. Kestiğim yüksüklerden patır patır anaarılar çıkıyor. Ne bereketli bir günmüş, anarıların birkaçını paketledik.
 
23 HAZİRAN 2017 Cuma, hava açık ve sıcak...  Öğleden sonra arılık kontrol edildi. Oğulların bir kısmını kontrol ettim, işler yolunda. Birkaç gün önce açmaya başlayan ayçiçeklerinden nektar gelmeye başladı. 
 
24 HAZİRAN 2017 Cumartesi,  arılığı dolaştım, köye uğradım.
 
25 HAZİRAN 2017 Pazar, Ramazan Bayramı
 
26 HAZİRAN 2017 Pazartesi, Bayram için İnece'ye gittim, Arılığa uğradım, iki oğul... Sepete...

 
27 HAZİRAN 2017 Salı, Akşam İnece'ye yarım saat kadar kuvvetli yağmur yağdı...
 
28 HAZİRAN 2017 Çarşamba, sabahtan baraj kenarındaki arılara gittim. Mayısta yeterince yağış olmadığı için doğa erken sararmış. Geçen yıl bu zamanlar arıların olduğu yer tirfil deryasıydı. çalışkan arılar bal yapmış, olgunlaşınca hasat edilecek. İki sepet bırakmıştım, birine oğul girmiş. 

 
Öğleden sonra İnece'deki arılık, hava çok sıcak, bazı kovanların dışında teke sakalı gibi arı salkımları var. Alttan havalandırmalı kovanların altı açıldı. Oğullardan birkaçı kontrol edildi, yavruya geçenler var, bir tanesinin anasız olduğu görüldü ve hazır analardan biri verildi.
 
29 HAZİRAN 2017 Perşembe, çok sıcak, hava oldukça ağır, öğleden sonra arılık... Kalabalık arılarda arıların çoğu kovan dışına sarkmış, hala oğul verme olasılığı olan iki arıdan aldığım kapalı yavrulu çerçeveden yedek anaarı bulundurma amaçlı bölme oğul yaptım. Verdiğim çerçevelerden birinde çıkması yakın anaarı yüksükleri vardı.




Arısı kovan dışına sarkan kovanları rahatlatmak için kapalı yavrulu birer çerçeve alarak zayıf kovanlara takviye yaptım. Çerçeve aldığım kovanlara yeni petek vererek arıların çalışmasını sağladım Böylece hem kuvvetli kovandaki arılara iş vermiş oldum hem de zayıf kovanları güçlendirmiş oldum.
 
30 Haziran 2017 Cuma, hava çok sıcak, 40 derecenin üzerinde, arıların yanında az bir ayçiçek vardı onlara su vermeye başladım. Saat 13.00 sıraları köydeki eve gittim. Saat 18.00'den sonra arılığa gittim. Ön sıradaki kovanların önünde bir kalabalık, bir uğultu, oğul olmalı, erik ağacına kopardığım oğul otunu ovarak sürdüm, az da oğul esansı bulaştırdım, oğul istediğim yere konmaya başladı.


 
 Bu arada diğer ağaçları kontrol ederken akasya dalında bir oğul, ona da barınacak bir yer buldum..
 
 1 TEMMUZ 2017 Cumartesi, Hava çok sıcak, termometre 40-41 derecelerde, nem oranı yüksek. İkindi saatleri arılık...  Ortalık tenha...Saat 18.00'e kadar gölgede oturdum. Sonra arılıkta bir tur attım, oğul görünmüyor, bu  iyi bir durum. Önceki gün çerçeve aldığım kalabalık arılı kovanlarda kovan dışında pek kalabalık yok, demek ki doğru iş yapmışım. Anaarı kontrolü yapılacak kovanlar var ama çok sıcak... Hafta başından itibaren yağmur bekleniyor ve havanın yağmurla birlikte serinlemesi de...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder