1991’den beri yaşamakta olduğum Kırklareli’de en yağışlı
ve en sulu kış mevsimine tanık oldum. Kasım ortalarından beri toprak hep ıslak
ve yağan yağmur ve kardan çukurlar su dolu. Diğer yıllarda ama az ama çok illa
10 – 15 günlük bir tipi görürdük. Bu tipi de genellikle pek çok ot türünü
dondururdu. Bu yıl arı kovanlarının yanındaki otlar daha şubat ortasında boy
atmaya başladı. Tabi bunda lodosun etkisini unutmamak lazım.
Arılarım… Eski arı, oğul arı ve on kadarı da sepet kovan
olmak üzere 120 plakalı kovanla sezonu kapatıp kışa doğru yöneldik.
Güzel havalarda vaktim oldukça haftada 1-2 sefer arılığa
gider etrafı kol açan ederdim. Bu ziyaretlerimde bazen bir iki arının ( kovanın
) öldüğünü gördüm. Ölenlerden 5-6 tanesi 2011 yılında temmuz sonu ve ağustos başında
bal sağımı yaptıktan sonra kuvvetli kovanlardan birer ikişer çerçeve alarak
yaptığım bölme arılardı. Sonuç olarak kendi bölgemin oğul zamanında arı
çoğaltmak ve ana arı yetiştirmek gerek. Aynı dönemde erkek arılar da olgun ve
kalitelidir. Ana arı da iyi erkek arılarla çiftleşir. 2012 yazında bu arıların ana arısını
değiştirmemek de benim ikinci hatam.
Yukarıdaki fotoğrafta arılığa biri gelmiş, birkaç kovanın kapağını açmış, pek bir zarar vermeden gitmiş. Olay bir akşam vakti olayına benziyor. Ertesi gün arılıkta karşılaştığım sevimsiz bir manzara.
Kış boyunca arılığın en canlı arısı...
2012 model ana arı...
Kışın arılığın en canlı arısı
Bu sene çok soğuk günlerin haricinde hep rastladım uğurböceklerine. Yalnız değil yanında başka bir böcek daha var.
İsatnbul'daki arıcı festivaline uğrayıp bir şeyler aldım.
Bu bal süzme makinesi ilgimi çekenlerden biriydi.
Erikler çıldırmış olmalı, şubat ayında çiçek gösterdi.
Göçmen kuşlar rotayı kuzeye çevirmiş...
Kovanların hemen önünde... Çiçek ve arı... Bunlar birbirini seviyor. O kadar mutlular ki...
Erikler geçen yıla göre on gün kadar erken çiçek açtı.
Arılığın yanındaki bu tarlada beş aydır çukurlardaki su kurumadı. Toprak yüzeyi hep ıslak...
Aşılar tamam...
120 kayıtlı arıyla kışa girdim. 10 tanesi sepetti. Şu an 102 arı kaldı. Kayıplardan üçü sepet arı. 3-4 kovana fare girmiş. O kovanlar kayıp. 6-7 tane arı da 2011 yılında bal hasadından sonra yaptığım bölme arılar.
Henüz kovanları açıp da kontrol etmiş değilim. Belki anasını kaybedip yalancı ana arıya kaçan da olabilir. Boş zamanlarımda uygun hava oldu mu sağlamı çürüğü ayıracağım.
Mart bitmek üzere, artık ilkbahar ağırlığını hissettirir. Böylece bir kışı daha atlatmış sayılırız.
Yeni sezonun herkese hayırlı ve verimli olması dileğiyle okuyucu ve izleyicilere selem.
tahsin bey
YanıtlaSilkovan kayıplarına uzulmemek elde değil
geçmiş olsun
muhim olan arıcılığı ve koloni yonetimini öğrenmek
ölürse gene arı alırız yola devam ederiz
sizinde bu işi iyi bildiğinizden kuşkum yok
inşallah 2013 daha iyi olur
2013 sizede hayırlı olsun
Selam, ilginiz, yorumunuz ve iyi dilekleriniz için teşekkür ederim.
YanıtlaSil