19 Mart 2021 Cuma

2020 YILI ARICILIK ÇALIŞMALARIM

 

UYSALBAL 2020 YILI ARICILIK ÇALIŞMALARI DEĞERLENDİRMESİ

ÖZET

2020 Yılı Arıcılık Çalışmalarımda;

2019 yılında 160 arılı kovanla kışa girdim, 2020 yılı baharına (20 mart sonrası) 154 sağlam kovanla çıktım; 

17 tane 12+12=24 çerçevelik yeni kovan hizmete girdi.

700’ye yakın çerçeve;

55 kilo’ya yakın temel petek;

2 kilodan fazla paslanmaz çerçeve teli;

3 Maske, 7 çift eldiven, 1 körük;

20 adet 18 litrelik ( 26 kilo); 50 kadar 2,3 ve 5 kiloluk teneke alındı, bir kısmı kullanıldı.

20 Koli ( kolide 30 adet) kavanoz;

4 çuval toz şeker;

25 kilo kadar kek, ( ilerleyen günlerde daha da ilave dilecek);

6 adet 1 litrelik formik asit; 6 paket rulamid kullanıldı.

7. Yedi paket Bayvarol ( flumetrin içerir)

ÜRETİM

7 kilo propolis;

3 kilo kadar polen ( ev için );

1200 kilo civarında süzme bal, 15 çerçeve kadar petek bal;

8 kilo civarında sır mumu; 15 kilo kadar normal mum üretilmiştir.

OĞUL

Bu yıl İnece’deki arılıkta kayda değer oğul görülmedi.

Baraj kıyısındaki arıların çoğu oğul verdi. Haftada bir ya da iki gün gittim. 22 oğul yakaladım, en az bu kadarı da gitmiş olabilir.

ANAARI YETİŞTİRME

Arılıkta uzun yıllardır gözlemlerime dayanarak kendi arılarımın verimli olanlarından ürettiğim damızlıklardan 20 kadar yeni anaarı ürettim. Bu anaarıların bir kısmını verimsiz anaarıların yerine kullandım.

YAZ ARISI KAYBI Maalesef bu yıl daha önceki yıllarda yaşamadığımız olaylara tanık oldum. İnece’de temmuz ayının sonlarına doğru bazı kovanlar zayıfladı, kovanlarda bal var, oğula yönelme var, doğru dürüst anaarı ya da anaarı yüksüğü yok, sonuçta 7 kovan geriledi ve başka arılarla birleştirildi. Baraj kıyısında çok oğul vermekten zayıflayan ve sonrasında yağmalanan 4 kovan arı yaz kaybı olarak kaydedildi.

SONUÇ

Arılara çok emek verilmesine, çok masraf yapılmasına rağmen, bu yıl beklenen ürün elde edilememiştir.

 

Bu değerlendirme (değeç) 2020 yılı ilkbaharında arıların bahar bakımının yapıldığı süre ile 2020 yılı arıların kış düzenine sokulduğu süreyi kapsar. Yaklaşık olarak 15 Mart ile 15 Kasım tarihleri arasındaki arıcılık çalışmalarıdır. Ekim ayına geldiğimiz şu günlerden sonra arılarda fazla bir işimiz yok. Varroa mücadelesi ve besin takviyesi yapılabilir. Zayıf koloniler kovan içinde sıkıştırılabilir.

Arıcılık yaptığım Kırklareli’de arılarımın bulunduğu mevkide bahar bakımına mart ayında ilkbaharın güzel güneşli günlerinde ilk bakımlarım dış gözleme dayanır. Kovanın başında kovana giriş çıkış yapan arılara bakarım.  Kovan girişi temiz mi, arılar bakımlı mı, düzgün çalışıyorlar mı, polen girişi normal mi? Yukarıdaki soruların cevabı olumluysa kovanda işler yolunda demektir.  Bu gözlemi her kovana 4-5 dakika süre ayırarak yapıyorum. Kovan girişi temiz değilse, giriş- çıkışta arı trafiği az ise, arılar kararsız bir şekilde uçuş tahtasında dolaşıyorsa, kovana polen girişi zayıfsa, arılar huysuzluk yapıyorsa, genellikle arılar yaşlı görünüyorsa o kovanda sorun var demektir. Ana sorun anaarıyla ilglidir. Kovan ya anaarısız kalmıştır ve yalancı anaya kaçmıştır ya da anaarı problemlidir. Yani yumurtlayamıyordur. Bu ilk dış gözlemden sonra güneşli güzel bir havada sıcaklığın yirmi derecelerde olduğu bir zamanda hızlı bir şekilde sorunlu görülen kovanlarda anaarı, yavru ve besin kontrolü yapılır. Olumsuz bir durum varsa sorunun çözümleri şöyle olabilir. Anaarısız ise bu kovanı ya başka bir arıyla birleştiririz, ya da yeterince işçi arı varsa  sağlam kovanlardan birinden alacağımız günlük yumurtalı ve arılı bir çerçeveyi bu kovana veririz. Arı birleştirmede arıların birbirini kırmaması için birleştirme esansı kullanabiliriz. Fakat burada şöyle bir durum var. Kovanlarda erkek arı olmalı ya da kapalı erkek arı gözleri.... Çıkacak anaarının çiftleşmesi için bu şart. Geçtiğimiz yıllarda mart ayının son haftalarında bu işlemi yaptım ve olumlu sonuç elde ettim.

Bahar bakımında arının gelişim durumuna göre kovanlar temizlenir, besin durumu kritik kovan varsa balla, şerbetle ya da kekle besleyebiliriz. Havaların durumuna göre nisan başından itibaren 7-8 çerçeve kapalı ve açık yavruya ulaşan kovanlara kat verebiliriz. Kat verme işi iyi ayarlanmalıdır. Hava durumu yani sıcaklık ve soğukluk, nektar akışı dikkate alınmalı. Gereksiz kat vermekten kaçınmalıyız.  Kovan arıya dar gelmeye başladı mı oğul tehlikesi var demektir.  Nisan sonlarında ve hıdrellez zamanı havalar uygunsa kat vermeli.

ARI HASTALIKLARI

Arıcılığımın ilk yıllarında arı az olduğu için üzerlerine titrerdim, arılar hep tok olurdu. Su kaynakları temizdi. Bahar bakımında hastalıklı arıya pek rastlamazdım. Kovan sayısı arttıkça, sağdan soldan gelen oğulları kovanlara aldıkça ilerleyen yıllarda ilkbahar bakımı yaparken az da olsa kovanı açınca kötü bir koku ile karşılaşmaya başladım. Kötü kokunun nedeni adi yavru çürüklüğü imiş. İşi bilenlere sorunca tedavisinin antibiyotik olduğunu söylediler. Benim için can sıkıcı bir durum. O kovanları tedaviye başlayınca tedavinin bir gereği olarak mevcut anaarının değiştirilmesidir. Anaarıyı kovandan alıyorum, antibiyotikli şerbeti veriyorum. Kovan içinde yeni yavru olmadığı için koku ortadan kalkıyor ve son kapalı yavrular çıkarken, elimde varsa çıkmaya yakın anaarı yüksüğü veriyorum, yoksa damızlık kovanlardan günlük yumurtalı çerçeve veriyorum ve böylece yeni anaarıyla yola devam ediyorum. Şimdiye kadar daha ağır bir hastalıkla karşılaşmadım.

BAHARIN BALLIKLARI KULUÇKALIĞIN ÜZERİNE KOYMA

Bahar bakımı esnasında iyi gelişmiş, kuluçkalıkta sıkışmaya başlayan arılara ballık( ikinci kat) vermek gerekir. Ballık verirken kuluçkalıktan alınan kapalı yavrulu ve arılı çerçeveler ballığa konur. Açık yavrulu çerçeveler ve işçi arıların anaarının yumurtlaması için hazırladığı çerçeveler kuluçkalıkta bırakılmalı. Kuluçkalıkta bırakılacak çerçeveler temiz olmalı, çok kararmış, petek gözleri iyice daralıp, küçülmüş çerçeveleri kovandan almalıyız. Kara peteklerde yavru varsa ballığa koyarken ikinci üçüncü çerçeve olarak konulmalı, bal varsa kenar çerçeve olarak konulmalı; boş ise kullanımdan kaldırılmalı. Çünkü eski peteklerin gömeçleri daraldığı için o peteklerden çıkan arılar küçük yapılı doğuyor. Bal durumu da aynı nedenden dolayı az oluyor. Kuluçkalıkta ve ballıkta çerçeveler nasıl dizilmeli? Kenarlara ballı çerçeve bir ve onuncu çerçeve, iki ve dokuz temel petek, geri kalan beş çerçeve ballı, polenli ve yavrulu çerçeveye olarak verilmeli. Arıcılık yapılan yerin nektar durumuna göre ballıktaki çerçevelerin sıralanışı: Kuvvetli nektar akımı varsa ballığın bir tarafına kabarmış çerçeve, ballı polenli ve yavrulu çerçeveler, temel petek şeklinde on çerçeve verilebilir. İstenirse temel petekler arının gelişimine göre peyder pey de verilebilir.

BİR ÇERÇEVE KAÇ YIL KULLANILMALI Eğer arıcı olarak kuluçkalık ve ballık olarak iki katla çalışılıyorsa her sene kovandaki çerçevelerin % 20-25 değişmeli. Yani çerçevelerin durumuna göre dört ya da beş çerçeve değişmeli. Eskiyen çerçevenin petek gözleri daralır, peteğin her tarafı kararmıştır ve ağırlaşır. Bu peteklerden çıkan yavru arılar küçük yapılı; bal ise az olur.

KAT VERMEhttps://www.youtube.com/watch?v=5mnnvr-ySa4

 Mart nisan ayları bahar bakımıyla geçer.

OĞUL ZAMANI Arı çoğaltmak isteyen oğul ister. Yeterince arısı olan arıcı pek oğul istemez. Trakya’da benim arıların pek çoğu oğul verir. Oğul verdirmemek için uğraşırız ama bazı arılara 12 çerçevelik kovan verdim, katını da zamanında verdim ama haziranda anaarı memesi kesmekten kurtulamadım, ona rağmen yine de oğul veren kovanlar oldu. Çözümü oğulda ısrar eden arıları bölmek ve anaarılarını değiştirmek. Kovana aldığım oğula ballı çerçeve ve şerbet veririm.

ÖZEL ANAARILARIM 2016 yılında bal hasadı yaparken kovanlardan birinin arılarının davranışı dikkatimi çekti. Arılar gayet sakin, saldırmıyor, ballıktaki bütün çerçeveler (10 çerçeve) balla dolu ve sırlı, çerçevelerden birinin alt kısmında anaarısı çıkmış boş bir anaarı yüksüğü gördüm. Bir arı hem anaarı değiştirecek, hem de 10 çerçeve bal verecek ve üstelik de çalışılması rahat bir arı olacak... Arıyı özel olarak izlemeye başladım. Ertesi yıl ondan iki adet arı çoğalttım, 2018 ve 2019 ve 2020’de de hem aynı kovandan, hem de onun kızları ve torunlarından şu an otuza yakın kovanda damızlık olarak üretmeye devam...  Bunların yanında yine bal verimiyle, temizliğiyle, sakinliğiyle, çalışkanlığıyla dikkat çeken arılardan da damızlık üretmeye devam... Bal verimi düşük bir yılda arılık içinde en fazla ballı çerçeve aldığım arılar bu damızlıklar oldu. Hatta bu damızlıklardan birkaçı propolis kapanlarını da propolisle tam kapadı.

BAL AKIMI ZAMANI Arıcılık yaptığım yörede ana bal akımı herhangi bir endüstri bitkisi yoksa mayısın onuna doğru başlar, tirfiller, yoncalar ve mor kekiler çiçek açar, mayısın yirmisinden sonra karaçalılar açar ve gerçek bal akımı ve kar gibi petek örümü başlar ve havalar iyi giderse haziran sonuna kadar devam eder. Bal akımı zamanı akşam saatlerinde kovanın yanından geçerken ham bal kokusunu alırım.  Bal akımına güçlü ve kalabalık tarlacı arıyla giren kovanlarda haziranın yirmisinden sonra sırlanmış petekler olabilir ve arıcı isterse o peteklerden baharın çiçek balını süzebilir. Ben birkaç defa denedim, petekler sırlı olmasına rağmen bal cıvıktı, yeterince olgunlaşmamış. Yani bal sırlı diye alıyoruz ama aslında havalar ısınsa bal daha da koyulaşır. Haziranın sonlarına doğru ayçiçekler çiçek açmaya başlar ve ballıktaki çerçeveler tam sırlı bir hal alır.

Demircihalil köyünde baraj kıyısındaki arılarımın ana nektar kaynakları mayıs ayında ballıbaba, tirfil, kekik, çeşitli çiçekler ve çiçeklerinden bal damlayan karaçalılar mayıs sonunda açmaya başlar ve temmuza kadar devam eder.

BAL HASADI Temmuz ve ağustos aylarında bal hasadı yapılır. Ballıktaki çerçevelerin bal durumu kontrol edilir. Eğer güçlü bir nektar akışı varsa, arıyı buna iyi hazırladıysak ballık 15-20 günde balla dolar ve arılar kenar çerçevelerden başlayarak sırlama işine girişir. Kuvvetli arılar ballığı doldurduğu gibi kuluçkalıktaki çerçeveleri de balla doldurur. Ballıktaki çerçeveler sırlanınca hasat zamanı gelmiş demektir. Bazen hasatta geç kalırsak orta çerçevelerin ortasına anaarı avuç içi kadar yavru atar.

Arıcılıkta en zahmetli ve en ağır iş bal hasadır. Önceden maske, eldiven, körük, bal kasaları hazırlanır. Çadırda süzecek olan çadırını kurar. Ben ise sabah erkenden arılığa gider, daha önceden belirlediğim kovanlardan günlük 90-100 yüz çerçeve alır, plastik çerçeve kasalarına yerleştiririm. Bu işlem sabah saat dokuz ya da ona kadar sürer . Bal hasadı yaparken süzeceğimiz çerçevelerin üçte ikisi sırlanmış olmalı. Sırsız çerçeveleri alır süzersek bal ekşiyip sirke gibi olur. Bal hasadında dikkat etmemiz gereken bir konu da kuluçkalıktaki çerçevelerin durumudur. Kuluçkalıkta balsız çerçeve varsa,  o kovandan hasat yaparken dikkat etmek gerekir. Arıya en az 15-20 kilo bal bırakmak lazım kışlaması için. Bu da ballı 7-8 çerçeveye denk gelir. 

Kovanlardan bal alma işi bitince eve gideriz. Önceden hazırlayıp kurduğum bal süzme makinesinin yanına kasaları taşırım, 12-13 kasa olur genelde. İki üç saat dinlendikten sonra sır alma tezgâhına onarlı onarlı çerçeveleri alır sırrı alınan çerçeveleri süzme makinesine koyar ve saat beşe kadar süzme işini bitiririz. Süzülen ballar önce kovalara doldurulur, sonra bal dinlendirme kazanlarına dökülür.  İşlem böyle birkaç gün sürer.

Balını süzdüğümüz çerçeveleri akşamüstü kovanlara geri veririz.

BALLARIN DİNLENDİRİLMESİ VE KAVANOZ VE TENEKELERE DOLDURULMASI

150 kiloluk iki adet dinlendirme kazanı var. 150 kilo kadar da 304 kalite paslanmaz çelikten bal kovalarım var. İki gün bal alınca zaten yoruluyorum. Ortalama iki günde 400-450 kilo arası bal alıyorum. Bu arada birkaç gün dinleniyorum. Kazanlardaki ballar da dinleniyor. Bal süzerken kovalara akan bal süzgeçten geçiyor.  Balı kazanlara dökerken de kazanın süzgecinden geçiyor. Buna rağmen üç-dört gün dinlenen balın üzerinde ince beyaz bir tabaka oluşur. Biz arıcılar buna “balın kaymağı” deriz.. Bal kaymağı, çok küçük mum kırıntılarından ve polenlerden oluşur. Kavanozlara ve tenekelere doldurmadan önce balın üzerindeki kaymağı alırız. Kazandaki ya da kovadaki balın kaymağını almak için ya beyaz pamuk bez ya da kâğıt havlu kullanırım. Bez ya da kağıdı bal kaymağının her tarafını örtecek şekilde yayarım ve balla bez arasında boşluk kalmayacak şekilde parmak uçlarıyla hafifçe bastırırım. 15-20 dakika sonra bez ya da kağıt havluyu alırım, balın kaymağı beze yapışmış oluyor. Sonra yıkanmış temiz kavanoz ve ya tenekeye doldururuz.

BAL HASADI SONRASI ARI BAKIMI

Bal Hasadından Sonra Yapılan işler: Ballıkta sırlanmış balları zamanında almakta fayda var. Çünkü süzdüğümüz petekleri arıya geri veriyoruz ve arılar petekleri düzeltiyor. Nektar gelirse bal doldurmaya başlarlar, anaarıya yumurtlayacak çerçeve vermiş oluruz.

Bal hasadı sırasında dikkat etmemiz gereken konulardan biri de çerçevelerde varroa yüzünden sakat yavru olup olmadığıdır. Eğer varroa yüzünden sakat olan arı varsa o kovanlara müdahale edilmeli.

 

 

ARILARIN SONBAHAR BAKIMIYLA KIŞA HAZIRLANMASI

Bir arılı kovanın kışı rahat atlatıp, gelecek yıl verimli olabilmesi sonbahar bakımının doğru yapılmasıyla yakından ilgilidir. Bakım yaparken kovandaki arıların sağlıklı olması, parazitlerden arındırılmış olması gerekir. Kovanda gerektiği kadar bal ve polenin bulunması gerekir. Ayrıca kışa genç ve kalabalık işçi arıyla girerse baharda arımız hızlı gelişim gösterir ve doğadaki kaynaklardan iyi faydalanır. Bunun için bakım yaparken genelde biz arıyı kuluçkalıkta kışlatırız. Kovan kapağını alır kovan arkasında yere koyarım, ballığı da alarak kapağın üzerine yavaşça koyarım. Kuluçkalıktaki çerçeveleri sırayla elden geçiririm. Balsız ya da az ballı çerçeve varsa alırım. Bunların yerine ballıkta varsa ballı çerçeveleri koyarım. Bütün bunları yaparken özellikle anaarıyı kollamamız gerekir. Yani kovanda anaarının varlığından ve sağlığından emin olmalıyız. Genelde benim arılar kuvvetlidir ve on çerçeve olarak kışlarlar. Hatta bazı yıllarda kuluçkalıkta ve ballıkta yeteri kadar bal olursa iki katlı kışlatırım. Tek katlı kışlatmalarda kuluçkalığın üzerine örtü tahtası ya da bezi örterim. Genelde ortasında 4-5 cm çapında deliği olan örtü tahtası kullanırım. Balı az olan kovanları beslerken şerbetliği örtü tahtasındaki deliğin üzerine koyarım. Arılar şerbete buradan ulaşır.

Varroa Mücadelesi: Arılarımız için birinci tehlike varroadır. Şimdiye kadar değişik etken maddeli malzemeler kullandım. Amitraz, flumetrin etken maddeli malzemeler ve organik asitler... Bitkisel yağlar da kullandığım oldu. Bunların içinde en iyisi formik asit ve oksalik asit... Bu sene arılarda  varroa çoktu. Bal hasadından hemen sonra üç tur amitraz içerikli malzeme kullandım. Formik asit için havalar fazlasıyla sıcaktı. Eylül sonunda sıcaklık 25 derecenin altına düşünce çekmeceli kovanlarda formik asit kullandım.

Bal durumu yeterli olmayan kovanlar belirlendi ve onlara besin takviyesi yapılacak.

Yabani arılara ve yağmacılara karşı önlem alma: Bu yıl fazla sarıca arı yok, dolayısıyla onlarla ilgili çalışma yapmadım. Yağmacılığa karşı zayıf kovanların giriş deliğini daralttım. Geçmiş yıllarda yabani sarıca arılara karşı 5 ya da 10 litrelik pet su şişesinin üst kısmını, daralmaya başlayan yerden keserdim. Sonra şişenin ağız kısmını ters çevirerek huni gibi şişenin diğer kısmına kolayca çıkmayacak şekilde sıkıca yerleştirirdim. Şişenin gövde kısmına bıçağın ucunu birkaç defa sokar çekerim ve oradan hava akımı oluşur. Daha sonra sarıca arılar et de yedikleri için pet şişeye birkaç gramlık kıyma atardım. Etin kokusunu alan sarıca arılar şişenin ağız kısmından girerler ama çıkamazlardı. Böylece yüzlerce sarıca arı imha ediliyor.

 

3 yorum:

  1. Abim sabirsizlikla takip ettigim nesli tükenmiş üçbeş blogerden birisin.samsundan yaziyorum.üç beş senedir bloglari sadece okuyorum bugune kadar hiç yorum yazmadim.bloglarin cafcafli yogun zamanlarini kaçirmişim şuanda diger sosyal medya kanallarini kullanmiyorum.keşke eskisi gibi kalabalik olsaymis buralar.velhasil üçyüz beşyüz sayfalik kitap özetinde yararli bir yayin olmuş bir Allah razi olsunu ifade etmemeyi vebal gordüm kendime.selam ve selametle abim.

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. Merhaba Halil Tuncel, yorumlarınız için teşekkür ederim. Evet, bloglarda eskisi gibi yazan yok. Yorumlarınızı bugün bloğa bakarken fark ettim.

    YanıtlaSil